Gölbaşı Masaj Salonu

Gölbaşı Masaj Salonu Çekmeceler bir yaya dokunarak kolayca açılıp kapanabiliyordu ve her ikisine de hazır kan sıvısı dolu ve içinde kullanıma hazır bir sünger yatan yayvan, cam birer kap yerleştirilmişti. Usulca elini uzatıp süngeri almak ve bacaklarının arasına düzgünce sıkmak yeterliydi, bir kızın onurunu kurtaracak olandan çok daha fazlası akabiliyordu. Sonrasında süngeri yerine koyup yaya dokununca tüm fark edilme, hatta kuşkulanılma mümkünlığı yok oluyordu ve bu iş dakikanın dörtte birini bile tutmazdı.

Yatağın hangi tarafında yatarsanız yatın, hedefe ulaşmak aynı ölçüde rahat ve pratikti, her iki karyola direğine aynı çekmeceden yapılmıştı. Bay Norbert uyanıp da beni suçüstü yakalara utanç ve şaşkınlığa düşerdim fakat uyanmazsa, almış olduğum önlemler sayesinde risk yalnız benim lehimeydi. Şimdi rahatlayıp, herhangi bir şüphe ya da kaygı doğacak diye duyduğum korkulardan sıyrılınca kendimi tamamen uykuya verdim, fakat hiç dinlenemedim.

Gölbaşı Masaj Salonu

Gölbaşı Masaj Salonu Yaklaşık otuz dakika sonra beyefendim uyanıp bana döndü. Ddalmış benzer biçimde görünmüş olduğum derin uykuma pek saygı göstermeden atakya hazırlanarak öpüp, okşamaya başladı. Ben de sanki o an uyanmış benzer biçimde gözlerimi açtım, beni rahatsız ettiğinden ve bu ufak dinlenmenin. Duyularımı biraz körelttiği o acımasız acıdan yakındım. Ne var ki hem zevke susamış, bununla beraber kızlığım üzerinde kati bir zaferi tamamlamaya heveslenmişti. Direncimi kıracak, sabrımı tüketecek her şeyi söylemiş oldu. Artık zorbalığı lehine hazırladığım kanıtlardan kesin olduğumdan onu. Dinlemeye hazırdım, yine de onu bir süre oyalamak için uygun bir siyasetle uğraşmaya çabalıyordum. Sırnaşıklığına yalnızca iç çekişler ve inlemelerle karşılık verdim.

Ona ca‐ nımın çok yandığını, daha çok dayanamadığımı söyledim. Bana fenalık yaptığını ama tam olarak ne olduğunu anlayamadığımı söyledim. Bunun üzerine yorganı çekti, sönmekte olan bir mumun donukluğunda savaş alanına baktı, bacaklarım, geceliğim ve çarşaflar son girişinden kaynaklanan bakirelik sızıntısı ile lekelenmişti. Daha doğrusu o öyle olduğuna inanıyordu. Buna kanaat getirince eşsiz bir sevinç ve memnuniyetla kendinden geçti. Aklına açılmamış bir madende çalışmış olduğundan başka bir fikir gelmiyordu. Böyle güçlü bir kanıt karşısında bana olan sevecenliğini ve bu madeni tümden keşfetme arzusu hemen ikiye katlandı.