Gölbaşı Masaj Hizmetleri

Londra’daki dersleri bitip her ikisi de ailelerinin yanına ve çocukluklarının sakinliÄŸine dönene, sınav sonuçlarını bekleyerek geçirdikleri sıcak, sıkıcı bir-iki hafta bitene kadar tanışmadılar. Sonradan Gölbaşı Masaj Hizmetleri onları en çok ÅŸaşırtan da bu oldu – iyi mi da kolayca rastlaÅŸmamış olabilecekleri. Edward açısından o bigün ötekiler gibi geçebilirdi – daracık bahçenin dibine çekilerek, devasa bir karaaÄŸacın altına, annesinin uzağına oturup okuyarak geçirebilirdi gününü. Elli metre ötede, annesinin solgun ve suluboya resimlerdeki gibi bulanık yüzü kesintisiz yirmi dakika mutfak ya da oturma odasının penceresinde durabilir, gözlerini ona dikebilirdi.

Edward onu görmezlikten gelmeye alışmıştı, ama annesinin bakışı tıpkı sırtına yahut omzuna koyan eli gibiydi. Sonra onu üst kattaki piyanoda duyardı, Anna Magdalena Nota Defteri’ndeki parçalardan birini yanlışlarla çalardı, o sıralarda Edward’ın bilmiÅŸ olduÄŸu tek klasik müzik parçası buydu. Otuz dakika sonra pencereye dönerek gözlerini gene Edward’a dikerdi. Edward’ı elinde kitapla görürse onunla konuÅŸmak için asla dışarı çıkmazdı. Seneler önce, Edward henüz lise öğrencisiyken, babası, oÄŸlunu çalışırken rahatsız etmemesini sabırla öğretmiÅŸti annesine.

Gölbaşı Masaj Hizmetleri

O yaz, bitirme imtihanlarından sonra Edward’ın ilgisi ortayüzyıldaki fanatik kültler ve onların. Mesih olduklarını iddia edip duran çılgın, kaçık liderlerine yöneldi. Bir yılda iki defa Norman Cohn’un Binyılı Ä°zlemek’ini okudu. Vahiyler Kitabı ve Daniel’in Kitabı’nda kıyamet hakkında okuduklarından etkilenecek, Papa’nın. Ä°sa’ya karşı olduÄŸuna, dünyanın sonunun yaklaÅŸtığına ve yalnızca saf kalmış olanların kurtulacağına inanacak ayaktakımından binlerce fert. Almanya yollarında kasabadan kasabaya yürüyecek, ellerine geçirdikleri Yahudileri, rahipleri ve bazen zenginleri de öldüreceklerdi. Sonrasında yetkililer bu hareketi ÅŸiddet kullanarak bastıracak, birkaç yıl sonra bir baÅŸka yerde bir baÅŸka mezhep türeyecekti.

Edward kendi durgun ve güvenli yaÅŸamı içinde, dehÅŸetle karışık bir hayranlıkla okudu bu devamlı tekrarlanan mantıksızlık krizlerini ve dinin genellikle önemini yitirdiÄŸi bir çaÄŸda yaÅŸamış olduÄŸuna şükretti. Ä°yi bir aÅŸama tutturursa doktora eÄŸitimine baÅŸvurup baÅŸvuramayacağını düşündü. Bu ortaçaÄŸ deliliÄŸini sav mevzusu yapabilirdi. Kayın ormanında dolaşırken tarihteki önemli olayların merkezine yakın yaÅŸamış olan ve pek tanınmayan kiÅŸilere dair bir takım kısa yaÅŸam öyküsü yazdığını hayal etti. Ä°lki Sir Robert Carey olacaktı, I. Elizabeth’in ölümünü, halefi Ä°skoçya Kralı IV. James’e bildirmek üzere atla Londra’dan Edinburgh’a yetmiÅŸ saatte giden adam. Carey ilginç bir karakterdi ve bereket anılarını yazmıştı.